top of page

Ergenleri Anlamak ve Anlaşmak


Ergenlik dönemi çocukluktan yetişkinliğe geçiş sürecinde arada kalan dönemdir. Artık ne bir çocuksundur ne de bir yetişkin olabilmişsindir. Vücudunda bir takım değişiklikler başlamıştır. Hormonal dengen son derece dengesizken yetişkinler kimi zaman seni “Çocuk musun sen?” diye eleştirir kimi zaman da “Sen artık çocuk değilsin, büyüdün yaşına göre davran.” denir. Sanki hayatınızdaki her şey çok normalmiş gibi sizden de normal olmanız beklenir. İşte böyle bir hayat yaşamak, ergen olmak demektir. Bir de tam ergenlik yaşlarımıza denk gelen seviye belirleme sınavları ve bu sınavların yarattığı stres, baskı vardır. Birey kendini keşfetme yolculuğunda kendisini akranlarıyla yarış içerisinde bulur. Kıyaslamadan belki de en çok kaçılması gereken bu dönem ailelerin en çok kıyaslama yaptığı dönemdir. Sınıflarındaki notu en yüksek olan öğrenci örnek öğrenci olarak gösterilirken kendi karakterini yaratmaya çalışan, kişiliğini arayan genç yetişkinimizin özgüvenini kırarız, üzerinde yetersizlik hissi yaratırız. Başarılı olmasını istediğimiz genç ergenimizi farkında olmadan performans anksiyetesinin kıyısına getiririz ve bu çocuk neden böyle başarısız oldu deriz. Performans anksiyetesi; bildiğimiz bir konu hakkında gözler üzerimize çevrildiğinde veya bir sınav sürecinde bildiklerimizi unutarak başarısız olmamıza yol açan aşırı panik durumudur. Başarısız olan genç yetişkin, özellikle bu yaşlarda ilginin üzerinde olmasını istediği için kendisine ilgiyi üzerine çekebileceği başka alanlar bulma arayışına girer. Bu dönemde ergenlerin yani genç yetişkinlerimizin ilgisi ailelerinden çok arkadaşlarına kayar. Bu gayet normal bir süreçtir, ailelerimizin bu durumlarda paniklememesi ve çocuklarına ihtiyaçları olan özel alanı, özel zamanı (kontrollerini fazlaca hissettirmeden ama kontrolleri altında) sağlamaları gerekmektedir. Bu dönemlerde ailelerin çocuklarına onları bir birey olarak gördüklerini, onlarında fikirlerinin bu aile için değerli olduğunu ve ailede artık söz sahibi olduklarını, kendilerine saygı duyulduğunu hissettirmeleri ve onlara arkadaşça yaklaşmaları önerilir. Lakin çocuğunuza arkadaşça yaklaşırken sizin anne baba olduğunuzu unutturmamanız da önemlidir. Bu hassas dönemlerde her şeyin dozajında olması büyük önem arz eder. Çünkü genç yetişkinlerimiz hormonal dengesizliklerinin dezavantajı olarak kendilik algısında bozulmaya ve depresyona diğer yaşlara oranla daha yatkındır. Eğer genç yetişkininizin yardıma ihtiyaç duyduğunu düşünüyorsanız geciktirmeden randevu almanız işlerin yoluna girmesini hızlandıracaktır. Online randevu butonundan hızlıca randevunuzu oluşturabilir ya da dilerseniz bizi telefonla arayarak detaylı bilgiye erişebilirsiniz.

İstanbul, Bakırköy, İkitelli

|

|

Tel: 0212 830 50 54

  • Instagram Social Icon

|

|

#Sağlığımveben

#Koruyucuruhsağlığı

|

@busegozcu © 2015 Tüm hakları saklıdır.

bottom of page